Mersin’de görülmekte olan bir ağır ceza davası sırasında yaşandığı öne sürülen bazı söz ve davranışlar üzerinden Cumhuriyet savcısı meslektaşımız hedef gösterilmiş; yapılan tek taraflı paylaşımlarla, kamuoyunda meslek onurunu zedeleyici bir algı yaratılmaya çalışılmıştır.
Her şeyden evvel belirtmek gerekir ki, yargılama esnasında yaşananlar ancak resmî tutanaklar, ses ve görüntü kayıtları gibi resmi delillerle ispatlanabilir. Avukatların dahi imzadan imtina ettiği tek taraflı tutanaklar, beyanlar ve sosyal medyadaki yanlı anlatımlar, gerçeği bütün yönleriyle yansıtmaktan uzaktır.
Savcı meslektaşımıza yöneltilen ağır ithamlar görmezden gelinirken, yalnızca savcının tepki gösterdiği iddiasının öne çıkarılması, adalet anlayışını zedeleyen eksik bir bakış açısıdır.
Şayet iddialar doğru ise, meslektaşımızın tavır ve üslubunun hatalı bulunan yönleri ilgili mercilerce elbette değerlendirilecektir. Fakat tek taraflı bilgi kırpma ve hedef gösterme yoluyla bir kamu görevlisinin kişilik haklarının zedelenmesini ve mesleğinin saygınlığına gölge düşürülmesini kabul etmemiz mümkün değildir.
Bizler, yargının bütün aktörleri olan hâkim, savcı ve avukatların görevlerini karşılıklı saygı ve nezaket çerçevesinde ifa etmelerinden yanayız. Tüm taraflara düşen sorumluluk, mesleki saygınlığı ve yargıya olan güveni muhafaza etmektir.
Bu itibarla, konunun sosyal medyada linç malzemesi yapılmasını kınıyor, olayın tüm yönleriyle ve hakkaniyetle araştırılmasını istiyoruz. Mesleğimize ve meslektaşımıza yönelik ağır itham ve hakaret edenler hakkında da yasal işlemlerin başlatılmasını talep ediyoruz.
Meslektaşımızın bu haksız saldırılara karşı yanında olduğumuzu kamuoyuna saygıyla bildiririz.
Hâkimler ve Savcılar Derneği – HAKSAV