Hakimlerin ve Savcıların iş yükünün azaltılması ve yargının hızlandırılması için neler yapılabilir:

İş yükünden şikayet eden bir Hakim ve Savcı’ya rastlayamazsınız. Daha iyi bir refah seviyesi altında yaşamak en çok onların hakkı olmasına rağmen asla bundan yakınmazlar. Oysa onlar geceleri, gündüzleri, cumartesileri ve hatta pazarları olmayan bir meslek grubudur. Ama asla bundan şikayet etmezler. Fakat onların bu durumu ağır iş yükü altında çalıştıkları, yüksek yargıya ve enflasyona oranla geçmiş yıllara göre daha az maaş aldıkları gerçeğini değiştirmez. Hakimler ve Savcılar Derneği olarak Hakimlerin ve Savcıların parasal ve özlük haklarıyla ilgili mücadelemizi her platformda dile getirmekteyiz. Bu kapsamda kamuya kapalı ve tamamen meslektaşlarımızın katılımıyla oluşturulan sosyal medya meslektaş gruplarında anketler düzenledik. İş bu anketlerin hayata geçirilmesi için gerekirse mevzuat değişiklikleri yapılması halinde iş yükünün çok büyük önemde azalacağı ve adalet hizmetlerinin hiç olmadığı kadar hızlı ilerleyeceğine inanıyoruz. Yaptığımız anket çalışmalarında ulaştığımız sonuçlar aşağıdaki şekildedir:

İŞ YÜKÜNÜN AZALTILMASI VE İŞLERİN HIZLANDIRILMASI İÇİN NE GİBİ YÖNTEMLER İZLENEBİLİR:

USULE İLİŞKİN ADLİ YARGI İDARİ YARGI ORTAK:

1- Hâkim ve Savcı sayısı arttırılabilir,

2- Hâkim ve Savcı yardımcılığı müessesesi getirilip kapsamı genişletilebilir (çalışmalar devam ederken henüz Hakim yardımcılığı müessesesi yoktu, ayrıca Savcı yardımcılığı müessesesi de getirilebilir),

3- Kalem personel sayısı arttırılabilir,

4- Bakılacak dosya sayısına günlük/aylık/yıllık bazda kota getirilebilir,

5- Hâkim ve Savcılara kalem personeli hakkında sicil düzenleme yetkisi verilebilir,

6- Hâkim ve Savcılara Hastanelerde ve diğer kamu kurumlarında öncelik tanınabilir,

7- Çok acil ve/veya hayati durumlar dışında vatandaşların Hâkim ve Savcılarla görüştürülmemesi, acil ve/veya hayati durumlar dışında vatandaşların Başsavcı ve/veya Başkanlarla görüştürülmesi sağlanabilir,

8- Keşiflerin gereksiz yere uzamaması adına, keşif araçlarına çakar takılması, güvenlik şeridinden geçişine izin verilmesi sağlanabilir,

9- Gerekçesiz ve sebepsiz yere Hâkim veya Savcılar hakkında ret talebinde bulunanlara ağır para cezası verilebilir,

10- Her evrakın elektronik imzayla imzalanabilmesi, ıslak imza usulüne son verilmesi, tüm tebligatların elektronik tebligat usulü ile yapılması sağlanabilir,

ESASA İLİŞKİN:

ADLİ YARGI:

11- Yazılı yargılama usulünde duruşmalar istisnai bir hale getirilebilir,

12- Duruşmada hazır bulunmayan vekilin tebligatla çağrılma usulünden vazgeçilebilir,

13- Kanunun emredici hükümlerine ve Anayasa Mahkemesi kararlarına Yargıtay dahil tüm mahkemelerin uyması (davalının adresi gibi) sağlanabilir,

14- Usulden ret kararları, harç tamamlanmadığı için kaldırılması usulünden vazgeçilebilir,

15- Davanın talep edilebilirlik şartı oluşmadığından bahisle ret kararlarının, ”tüm delilleri topla” şeklinde kaldırılması usulüne son verilebilir,

16- Dâhili davalı kurum ile alakalı düzenleme yapılabilir,

17- Harcın tamamlanması ve tahsili, mahkemenin görevleri arasından çıkartılarak, kalemin görevleri arasına eklenebilir,

18- Yargıtay/İstinaf daireleri arasındaki görüş ayrılığından dolayı mahkeme kararlarının kaldırılması usulüne son verilebilir,

19- İstinafın kaldırma kararlarında mahkeme kararının neden hatalı olduğuna dair en ince ayrıntısına kadar yer verilebilir,

20- Yargıtay kararlarına karşı direnme mümkünken istinafın kesin kararlarına karşıda direnme yolu evleviyetle açılabilir,

21- Bilirkişilerin nitelikli kişiler arasından seçilmesi, gerektiğinde listeden çıkarılabilmesi sağlanabilir.

İDARİ YARGI:

22- Tanık dinleme usulü olmadığından, dosyaya yenilik getirmediğinden ve dosyayı karara bağlama süresini gereksiz yere uzattığından tüm dosyalar dâhilinde duruşma yapıp yapmama hususu Mahkemenin takdirine bırakılabilir,

23- Usulden ret kararlarının, harç tamamlanmadığı gerekçesiyle kaldırılması usulüne son verilebilir,

24- Harcın tamamlanması ve tahsili, mahkemenin görevleri arasından çıkartılarak, kalemin görevleri arasına eklenebilir,

25- Danıştay/İstinaf daireleri arasındaki görüş ayrılığından dolayı mahkeme kararlarının kaldırılması usulüne son verilebilir,

26- İstinafın kaldırma kararlarında mahkeme kararının neden hatalı olduğuna dair en ince ayrıntısına kadar yer verilebilir,

27- Danıştay kararlarına karşı direnme mümkünken istinafın kesin kararlarına karşıda direnme yolu evleviyetle açılabilir,

28- İdari yargıdaki iş yükünü yaklaşık olarak %60 oranında arttıran ve yavaşlatan heyet (toplanarak karar alma) usulünün tamamen kaldırılması, ilk derecede Mahkemelerindeki her dosyaya tek hâkimli olarak bakılması, sadece aynı konuda farklı kararlar verilmemesi adına ortak dosyalarda koordinasyonun sağlanması, adil yargılama ve adaletin tecellisi bakımından heyet yapılması gerekli ve yeterli olan istinaf ve Danıştay’daki heyet usulünün devam ettirilmesi sağlanabilir,

29- Kanunun emredici hükümlerine ve Anayasa Mahkemesi kararlarına Danıştay dahil tüm mahkemelerin uyması sağlanabilir,

30- Mazeret izni alırken Bölge Başkanına telefonla bilgi verilmesi usulünden vazgeçilebilir.

Görüldüğü üzere mevzuat değişiklikleriyle yargının iş yükünü %90 oranında azaltacak ve yargılamayı %90 oranında hızlandıracak son derece etkili çözümleri yukarıda sıraladık. Yukarıdaki önerilerin hayata geçirilmesi halinde bundan sadece yargı çalışanları değil, tüm vatandaşlarımız yararlanacak. Çünkü yargılamalar eskisine oranla çok daha hızlı sonuca ulaştırılabilecek ve yargı çalışanlarının iş yükleri azaltılacak.

Hakkında Hakim Mustafa POLAT

Kontrol Et

Ceza Muhakemesi Kanunu gereği görevlendirilen vekil ve müdafilere mahkemelerce vekâlet ücreti ödenmesine karar verilip verilemeyeceğine dair hukuki değerlendirme

                                                                                                                                      Saim KÖROĞLU                                                                                                                                              Hâkim 1-Giriş 21 Eylül 2023 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe …

6 Yorumlar

  1. Terakume neden olan hakim hakkında yasal işlem yapılmalı.
    Personelle ilgili sicil notu getirilmeli 3 kez kalem değiştiren il dışına atanmalı

  2. Sayılanlar arasında dikkatimi çekmedi yahut göremedim ancak; mahkemelerde sürekli yaşanan hakim değişiklikleri bu konuda kanayan bir yaradır. Uygulamada çok sıklıkla karşılaşılan bu durum nedeniyle adaptasyon problemleri, personeller ile çalışma noktasında entegrasyon sorunları ve dosya çözümleme konusunda resetleme yaşanıyor. Bu sürecin pratikliğini baltalıyor.

    • Yer teminatı getirilecek dendi ama henüz buna yönelik bir çalışma yok. Bu tarz yer değişiklikleri daha çok taşrada oluyor. Bu konuda çalışma yapılması şart. Aksi takdirde özellikle Kadastro Mahkemelerinde bu tarz sıkıntılar çok yaşanıyor.

      • İstanbul’da görev yapıyorum. Hiç azımsanmayacak derecede dosyalarımda hakim değişikliği oluyor. Oran ver derseniz 10 dosyadan en az 4 ü diyebilirim.

        • İstanbul, kiralar, trafik, iş yükü vb. nedenlerle hakim ve savcıların çalışmak istediği bir yer değil. Çünkü İstanbul’daki hakim, savcıda aynı maaşı alıyor, Anadolu’daki bir hakim savcıda. Dolayısıyla kimse İstanbul’da fazla kalmak istemiyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Araç çubuğuna atla